Kayıtlar

Ağustos, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Derhal Soruşturma Açtırmalısınız

Resim
  Utanmazlığa bakınız.  Hem,  30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarını kısıtlıyorsunuz ve Anıtkabir’e halkın girişini yasaklıyorsunuz, hem de bu kısıtlamayı fırsata çevirmek ve propaganda malzemesi olarak kullanmaya kalkıyorsunuz.  Bu utanmazlıktan da öte, şaşkınlık ve aymazlık.  Bayram nedeniyle,  AKP Genel Başkanı partili Cumhurbaşkanı Anıtkabir’e çıkıyor ve kerhen de olsa ATATÜRK'ün mozolesine çiçek koyuyor ve çıkışta bindirilmiş kıta,  utanmaz ve yalaka yandaş amigolar. Recep Tayyip ERDOĞAN diyerek onun lehine slogan atıyorlar.  Yasağa rağmen bu amigo grubunun işi ne orada? Madem ki;  Devlet töreni sırasında,  Anıtkabir’e halkın girişi yasak, o yalaka amigo grubunun ayrıcalığı nedir ki,  bunlar Anıtkabir’e alınmışlar ve slogan atmalarına müsaade ediliyor? Bu sloganları ve yasağı delen amigoları AKP Genel Başkanı duydu ve gördü, niçin anında müdahale etmedi merak ediyoruz.  Bundan da anlaşılıyor ki; ortada planlı ve programlı,...

Hepimiz Bu Cinayetin Failleriyiz

Resim
  Yasa dışı bir örgütün hapisteki üyeleri ile dışarıdaki üyeleri arasında haberleşme sağladığı ve kuryelik yaptığı iddiasıyla tutuklu olarak yargılanarak,  örgüt üyesi olmadığı halde örgüte yardımdan suçlu bulunup 13 yıl altı ay hapse mahkum edilen Avukat Ebru TİMTİK; suçsuz olduğunu ve adil yargılanmadığını kamuoyuna duyurabilmek ve kamuoyunun desteğini alabilmek için başlattığı açlık grevini,  sonradan ölüm orucuna dönüştürmüş ve 238 gün devam eden ölüm orucu hukuk direnişinden mağlup çıkarak,  hayatını kaybetmiştir.  Biz, uygulamanın içinde bulunan ve şu veya bu nedenle yalan söyleyen, beyanlarına güvenilemeyen salt gizli tanık beyanlarıyla,  binlerce kişinin, hukuka aykırı olarak haksız bir şekilde mahkum edildiklerine tanık olan elli senelik bir hukuk adamı olarak, Ebru TİMTİK'in suçsuzluğuna ve gerçek dışı gizli tanık beyanlarıyla haksız olarak cezalandırıldığına yürekten inanıyoruz.  Türk hukuk tatbikatında, gerçek dışı gizli tanık beyanlarıyla,...

Bunlar Laik Atatürk'e Ve Devrimlerine Karşılar

Resim
  Saray,  Saraylarda yaşama tutkusu,  Milletinden uzaklaşmak,  Ümmet özlemi, millet kavramı yerine ümmet kavramına ve anlayışına üstünlük tanımak,  Din ve mezhep üzerinden politika yapmak,  Türk Milleti diyememek, demek gerekirse de, sadece milletim diyerek yetinmek,  ATATÜRK diyememek, demek gerekirse de,  Gazi Mustafa Kemal diyerek yasak savuşturmak,  Hem laik ve hem de Müslüman olunamaz diyerek, laiklik ikesine olan allerjisini ve düşmanlığını dile getirmek,  Bilerek ve isteyerek yaptığı kendi yanlışlarının sonucu olan 15 Temmuz'u kutsamak ve onu ülkenin  kurtuluş savaşı olarak görmek,  Kendi yanlış yasal düzenlemeleri sonucunda Türk Silahlı Kuvvetlerinin ATATÜRK'çü vatansever subaylarını tasfiye ederek, FETÖ'cü çetenin subaylarının Türk Ordusunu ele geçirerek darbe girişiminde bulunmalarına yol açan AKP çoğunluklu Türkiye Büyük Millet Meclisinin;  15 Temmuz darbe girişimi gecesinde bombalanması nedeniyle; 1920'li yılla...

Eşekli Yazımı Sansürlediler

Resim
Dünya üç beş bilgisizin elinde, Onlarca har bilge kendilerinde. Üzülme, eşek eşeği beğenir, Hayır, var sana kötü demelerinde” .  Ömer Hayyam Çoğunlukla facebook sosyal paylaşım sitesinde bazı olumsuz olay ve uygulamalar hakkında eleştirel mahiyette yazı, yorum, fotoğraf, karikatürleri paylaşıyor ve siteme ekliyordum. Bundan hoşlanmayan İletişim Başkanlığı benim bu sayfama bazen engeller koyuyor, yazı ve öteki dokümanları, isteğim dışında kaldırıyor, yani sansürlüyor. Aşağıda eşekle ilgili okuduğum kitaptan esinlenerek, facebook paylaşım siteme fotoğrafımı ve yazımı koymuştum. Onunla ilgili sansür yazı ve dokümanı size aktarmak istiyorum. Ankara’da bir kütüphaneden ödünç olarak Eşeklerin Bilgeliği (Kaotik bir dünyada sükûnet arayışı) adlı kitabı okurken hiç duymadığım bazı bilgilere rastladım ve şaşırdım. Kitabın 70 nci sayfasında aynen şunları yazıyordu: “ Eski ve Yeni Ahit ile Kuran’da eşekler genellikle olumlu bir şekilde çıkar karşımıza. Peygam...

İki Cenaze

Resim
Bu gün 24 Ağustos Pazartesi. Evden dışarı çıkmak üzere iken, baktım cep telefonuma yerel derneğimiz yönetiminden Kültür Bakanlığında çalışan köylümüz Ruhi Soylamış’ın dernek adına işlem gören sitede Bekir Çoban’ın öldüğünü bildiren mesajını okuyunca şaşırdım, çünkü bu arkadaşımızın belirli bir hastalığı yoktu. Bekir Çoban, köylümüzde ilkokulda birlikte okuduğumuz, ailece gidip geldiğimiz bir arkadaşımızdı, kendisi tapu kadastrodan emekli memurdu. Mesajını okuyunca, şok oldum, hemen yola çıktım ki cenazesine katılayım,  yetişeyim diye düşündüm.  Hemen rahmetlinin evine, cebine telefon ettim hiç cevap veren yoktu. Yola otobüste Ruhi’yi telefonla aradım, cenaze nereye defnedilecek, Karşıyaka’ya mı, köyümüz Yelek köyüne mi diye sordum. Ruhi telefonda, “aman abi sakın gitme, Bekir Bey koronadan ölmüş,  cenazeye kimseyi almıyorlarmış, cenaze ne köye, ne Karşıyaka’ya, Mamak’ta korona mezarlığı varmış, ailesi dışında hiç kimseyi almıyorlarmış. Sana Şevket Çoban...

Şaşırdınız mı? - Güner Yiğitbaşı

Resim
  350 bin kişilik namazla Ayasofya'yı ibadete açmakta,  Milyonlarca öğrenciyi sınavlara sokmakta,  Binlerce kişinin katılımıyla 15. Temmuzu anmakta,  Milyonlarca vatandaşı tatile göndermekte,  Malazgirt Zaferinin 949'uncu yıldönümünü kutlamakta,  Pandemi'yi engel görmeyen siyasal iktidar,  İçişleri Bakanının illere gönderdiği bir genelge ile 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarına yasak ve kısıtlama getirmiştir.  Bu yasaklama kararına sanırım şaşırmadınız.  Yasaklama getirilmeseydi şaşırırdınız mutlaka.  Şimdi bir mantık yürütelim.  30. Ağustos Zafer Bayramında biz neyi kutluyoruz? Düşman işgali altındaki ülkemizin düşman işgalinden kurtarılmasıyla sonuçlanan kurtuluş savaşı sırasında ATATÜRK'ün başkomutanlığında gerçekleşen ve düşmanların topraklarımızı terk etmesiyle, Yunan ordusunun Ege Denizine dökülmesiyle sonuçlanan büyük zaferin 98. yıldönümünü kutluyoruz.  30. Ağustos;  emperyalistlerin ve Yunan Ordusunun kara günle...

Saray rejiminin muhafızları(mıdır)?

Resim
  21/Ağustos/2020 Cuma günü çıkan Resmi Gazete de Cumhurbaşkanı İmzasıyla yayınlanan 2844 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla; Ankara ilinde olduğu gibi, İstanbul ilinde de, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün doğrudan merkeze bağlı taşra teşkilatı olarak, Takviye Hazır Kuvvet Müdürlüğü kurulmuştur.  Bir lokma ekmek bulmakta zorlanan milletimize hayırlı ve uğurlu olsun.  Milletimizin,  böyle bir polis müdürlüğün kuruluşuna,  gerçekten çok büyük bir ihtiyacı vardı! Bundan sonra açız, işsiziz, parasızız, çocuklarımız aç, iş ve aş istiyoruz, insanca yaşamak istiyoruz, milli gelirin hakça paylaşılmasını istiyoruz, kadınlar şiddete maruz kalmasınlar, öldürülmesinler, yargı bağımsız ve tarafsız olsun, hak ve adalet istiyoruz, oylarımızla seçilen milletvekillerimizin mecliste etkin olmalarını, milli iradeye saygı, özgürlük, güçler ayrımı istiyoruz diyerek, silahsız olarak barışçı vel anayasal protesto haklarını kullanmak için sokağa çıkar çıkmaz polis şiddetiyle ve barikatıyla karş...

Bu İçişleri Bakanı'nı Hak Etmiyoruz

Resim
  AKP iktidarı, partili Cumhurbaşkanı ve onun İçişleri bakanı ile ülkemizin ve ülke insanımızın kabusu olmaya devam ediyor.  AKP iktidarının,  bu ülkeye ve ülke insanına sunabileceği hiçbir olumlu katkısı kalmamıştır.  Ülkemiz adına çok üzücü ve kaygı verici bir durum,  bu çaresiz bekleyiş.  Ülkemiz,  AKP iktidarı tarafından anayasaya ve yasalara göre değil,  tamamen keyfi olarak yönetilmekte, anayasa ve yasalar,  raflarda tozlu bir şekilde uygulanmayı beklemekteler.  Dün Kadıköy’de yine bir kadınımız şiddete ve hatta cinsel tacize maruz kaldı,  herkesin gözleri önünde.  Kadına yönelik bu şiddet ve cinsel saldırı, öyle alelade bir erkek tarafından yapılmış değil.  Bu şiddet ve cinsel saldırı; maalesef, kadın ve erkek tüm yurttaşların can güvenliklerini, ırz ve namuslarını ve beden bütünlüklerini korumakla görevli polisten gelmiş ve tüm yurttaşlarımızı derinden yaralamıştır.  Kadıköy’de iki polis memuru,  maskesiz...

Günaydın aklınıza yeni mi geldi?

Resim
  Amerika’nın Demokrat Parti Başkan adaylığı kesinleşen Joe Biden'in,  henüz aday adayı iken Aralık 2019 tarihinde yaptığı ERDOĞAN'a yönelik yakışıksız beyanları, o tarihte yok sayılmış, görmezlikten gelinmiş ve ülkemizin çözümler bekleyen  gündeminde sıkışıp kalan AKP iktidarı ve  yandaşları, Biden'in adaylığının kesinleşmesi ve seçilme şansının da çoğalması üzerine Biden'in bu yakışıksız beyanlarını ısıtarak gündeme taşımışlar ve muhalefeti, özellikle de CHP'yi darbecilikle suçlamaya başlamışlardır.  Biden'in beyanı çok açık ve nettir. ERDOĞAN'a karşı muhalefeti destekleyeceğini, Erdoğan'ı mağlup etmeleri için muhalefeti cesaretlendireceğini beyan ederek, bu desteğinin darbe ile değil seçimle olacağını açıkça belirtmiştir.  Bu beyanları yapıldığı dönemde görmezlikten gelen AKP iktidarı yetkililerine günaydın,  aklınız neredeydi demek gerekiyor.  Kaldı ki;  Dünyanın süper bir gücü olan,  sömürgeci ve kendisini Dünyanın jandarması kabul ...

Adaletin İzinde Bir Ömür

Resim
  Büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve arkadaşlarının kazandıkları destansı Kurtuluş Savaşından sonra başlatılan kuruluş aşamasında, laik Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş, hukukun üstünlüğü sağlanmış, ardı sıra tüm devrimler gerçekleştirerek Kurtuluş Savaşı ve laik Cumhuriyet taçlandırıldı. Devrimler ve yükseliş büyük önderin ölümüne kadar hız kaybetmeden devam etmiş ve Türkiye Cumhuriyeti uygar dünya ülkeleri arasında layık olduğu yeri almıştı. Atatürk’ün ölümünden sonra devam eden tek parti döneminde herkes (sağ, sol, muhafazakâr) oradaydı ve devrimler, Köy Enstitülerinin aydınlığı dışında durağan döneme girdi. Çok Partili döneme 1946 yılında geçildiyse de, sağı temsil eden Demokrat Parti (DP) 1950 seçimlerinde tek başına iktidara geldi.  O günden bu güne kadar solu temsil eden CHP çeşitli tarihlerde toplam 9 yıl 6 ay 2 gün koalisyon ortağı olarak iktidar olabilmiştir. Geride kalan 70 yıl değişik sağ partiler bazen tek başına, bazen de koalisyon ortağı olarak iktidar olmuşlardı...

Varto Depreminden İki Anı

Resim
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi anısına saygıyla Kulak Kabı 1966 yılının Ağustos Ayında Muş'un Varto İlçesinde büyük bir deprem olmuş üç bin yurttaşımızı kaybetmiştik, yüzlerce ev yıkılmış, yüzlerce yaralı vardı. Anlatacağım buna ilişkin bir olayı, oralarda çalışan bir öğretmen arkadaş anlatmıştı. Ben de o bölgede Ağrı İli Diyadin İlçesinin bir köyünde öğretmen olarak çalışıyordum; yaz tatili olduğu için kendi memleketimde idim. Varto dolaylarında çalışan bir öğretmenle yolda bir yerde karşılaşmıştık, o anlatmıştı. İşte bu deprem nedeni ile yurdun her tarafından depremzedeler için yardım kampanyaları düzenlenmişti. O bölgeye çuvallar dolusu giyecekler gönderiliyordu. İstanbul'dan mı bir şehirden bayanın biri, çocuklar ve kadınlar için çeşitli giysileri Varto'ya gidecek yardım torbalarının içine koyarken bir tane de sütyeni giysilerin içine atmış. Bu yarım torbaları trenlerle dolanı dolanı Varto'ya ulaşır. Kamyonlar dolusu giysi torbaları çuvalları köyle...

Turan Güneş’in En Utandığı An

Resim
 Bu yaz bir iki kütüphaneden İlhan Selçuk’un Enel Hakkın Hakkı adlı kitabını arıyordum, okumak için. Bir iki kütüphane ve bir kitabevinde bulamadıktan sonra, gittiğim Cebeci Halk Kütüphanesinde rastladım, listede var fakat kitap yoktu. Görevli memurla raflara bakarken, o gazetecinin olacağı yerde, bu gazetecinin kitabı olsun, diyerek, ilk elime gelen Gazeteci Mete Akyol’un Hem Yaşadım Hem Yazdım adlı kitabını aldım ve okumaya başladım. Kitapta insanı duygulandıran, Kıbrıs Barış Harekâtında Dış İşleri Bakanımız olan Prof Dr Turan Güneş’in anısını içeren bölümünü sizinle paylaşmak istedim. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 46 yıldönümünü kutladığımı şu günlerde, devrin unutulmaz Dış İşleri Bakanımız Prof. Dr. Turan Güneş, “Ayşe (kızı) tatile çıksın” şifreli mesajı ile harekâtın başlama sinyalini veren kişi idi. Prof Dr. Turan Güneş, bilgili, aydın, hoşsohbet, esprili, dürüst bir kişiliğe sahip bakanımızdı.  Turan Güneş, devrin seçkin gazetecileri, bu satırları bize yazıları ile anl...

Havuz Medyasının Ağzına Sakız Oldun Sayın İnce

Resim
 Muharrem İNCE; maalesef, isyan bayrağını çekerek,  CHP 'yi iktidar yolunda ilerleyen parti görünümünden,  parti içi çekişmelerin partisi konumuna getirmiştir.  İNCE 'nin çıkışından bugüne kadar, Cumhur İttifakı ve havuz medyası,  ellerini ovuşturarak, CHP 'yi itibarsızlaştırmak ve bölmek adına,  İNCE 'yi ağızlarına sakız yapmışlardır, bu ayıp da Muharrem İNCE 'ye yeter herhalde.  İNCE; suskunluğunu bozarak,  niyetinin yeni parti kurmak olmadığını, parti içinde bir hareket başlattığını, Cumhurbaşkanı adayı olmak ve aldığı %31 oy oranını,  %51'e yükselterek,  Cumhurbaşkanı olmak istediğini açıklayarak, boyunu ve çapını çok aşan çok iddialı bir beyanda bulunmuştur.  Sayın İNCE: bilmelidir ki; CHP 'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak girdiği geçen seçimde aldığı %31 oranındaki oy,  kendi şahsına verilen oylar değildir.  Kötünün iyisi olarak,  CHP 'nin  Cumhurbaşkanı adayı yapılmış, pek de kısa sayılmayan propaganda döne...

Diyanet İşleri Başkanı toplumu geren konuşmalardan ziyade, dindeki gerçekleri açıklamalıdır

Resim
Müslümanlıkta kurban kesme âdeti yoksa neden Diyanet bunu açıklamaz. Cuma namazından sonra vakit namazının (öğle) kılınmayacağını hiçbir imam söylemiyor. Diyanetin bedava dağıttığı kitapta utandıran ifadeler. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Ramazan ayının ilk Cuma hutbesinde eşcinsellik ve evlilik dışı ilişkiyle ilgili sözleri tartışma yaratmış, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmekle” suçlanmıştı. 21 nci yüzyılda Diyanetin kafası, düşüncesi daha Lüt Kavminin zamanlarında kalmıştır. Daha çağdaş bir diyanet bekliyoruz. Daha önce, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Atatürk düşmanı Fesli Kadir’i (Kadir Mısıroğlu’nu) ziyaret etmesi, ülkedeki Atatürkçüleri üzerken, Ayasofya’nın ibadete açılması cumasındaki hutbe konuşmasında Atatürk’e ima yolu ile “ lanetl lemesi ülkede gerginliğe neden olmuştu.  Sivil toplum örgütleri, insan hakları savunucuları, barolar ve bazı siyasetçiler tarafından eleştirilmiş ve kendisi hakkında dava açma girişimleri de olmuştu. Bir di...

Bahçeli'dir Ne Yapsa Yeridir

Resim
Türk siyasetinde insanların aklını karıştıran ve insanları siyasetten iyice soğutan sürpriz çıkışlar,  peş peşe gelmeye başladı.  İnanın,  kendi adımıza konuşuyoruz, siyasetten ileriye dönük hiçbir olumlu beklentimiz kalmadı, ülkesini seven bir aydın olarak çok üzülüyoruz.  Hangisini söylesek. ülke felaketin ve anti laik bir siyasi oluşumun eşiğine gelmiş, bir azınlık dışında kimsenin umurunda değil.  Yazıyoruz çiziyoruz, hayatında ülke yararına tek satır yazmamış kişiler, ellerine kalemlerini alıyorlar ve sizin haklı uyarılarınıza destek çıkacak veya hiç değilse susacak yerde, sizi eleştiriyorlar, bu ülkeye hiçbir şey olmaz, bu ülkenin laik düzenini değiştirmeye kimsenin gücü yetmez diyorlar.  Hala, ülkenin  2002 öncesi koşularında olduğunu sanıyorlar. Kafalarını kuma gömmüş ve bekliyorlar.  CHP 'nin milletvekilliğini, meclis grup başkan vekilliğini yapmış ve cumhurbaşkanı adayı olmuş olan Muharrem İNCE ; ben mutlaka genel başkan olmalıyım, CHP ...