Kayıtlar

Ekim, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bugün Kutlanacak Değil Kurtarılmayı Bekleyen Bir Cumhuriyet İle Yüz Yüzeyiz

Resim
  Bugün, 29/Ekim/2020 Atatürk tarafından kurularak ilan edilen Cumhuriyetin 97. yıl dönümüdür. Aslında,  çok mutluluk ve sevinç duymamız gereken,  çok güzel ve özel bir günümüz olmalıydı bugün.  Adet yerini bulsun diye, Cumhuriyet karşıtlarına inat, milletçe Cumhuriyet Bayramımızı kutluyoruz.  Ama mutlu değiliz.  Bize düşen görevi yerine getiriyoruz, yere düşürülen Cumhuriyet Bayrağına sahip çıkmaya çalışıyoruz.  Cumhuriyet ve en başta laiklik ve hukuk devleti  ilkeleri olmak üzere, Cumhuriyetin tüm temel değerleri ve ilkeleri,  iş başındaki siyasal iktidar tarafından bir bir yok edilmiş ve ortada,  kutlanacak bir Cumhuriyet bırakılmamıştır maalesef.  Milletimiz; yok edilen ve dirilmeyi, kurtarılmayı bekleyen bir Cumhuriyet ile yüz yüze kaderine bırakılmış olup, Cumhuriyet;  Milletimizden, Milletimiz de,  Cumhuriyetten medet umar hale gelmiştir.  Cumhuriyetin temel nitelikleri,  sadece anayasanın tozlu sayfaların...

29 Ekim Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun

Resim
  Yarın;  29. Ekim. 2020 Cumhuriyetimizin 97. yıldönümü.  Bu sene de,  en büyük bayramımız olan Cumhuriyet Bayramını yine buruk kutlayacağız.  Cumhuriyet ve onun temel kurucu ilkeleri ve Cumhuriyetin kurucusu Atatürk ile sorunları olan AKP iktidarı döneminde,  tüm milli bayramlarımızı, özellikle de Cumhuriyet Bayramımızı,  kısıtlı ve buruk kutlamaya alıştık artık.  Daha doğrusu bizler alışmadık ama, AKP iktidarı bizi bu duruma alıştırmakta ısrarlı.  Mutlaka bir bahane bularak, Cumhuriyet Bayramı Kutlamalarına sınırlandırma getirmeyi alışkanlık yaptılar.  Bu sene de,  Corona virüs pandemisi bahane edilmek isteniyor. Ancak, Cumhuriyetin en başta laiklik olmak üzere tüm değerlerine sadık bizler,  Cumhuriyet Bayramını, hak ettiği coşkuda kutlamakta kararlıyız.  Hepinizin Cumhuriyet Bayramını yürekten kutluyor, bu vatanı ve Cumhuriyeti bize kazandıran ve emanet eden  ATATÜRK ve tüm silah arkadaşlarını minnetle ve şükranla ...

Ey Macron Sen Kimsin Yahu?

Resim
  Ey MACRON;  Sen  kimsin yahu? Bir de Avrupalısın, Avrupa Birliğinin en önemli ve Almanya'dan sonra en  başta gelen ülkesi,  Fransa'nın Cumhurbaşkanısın.  Başında bulunduğun Fransa’da,  demokrasiden eser bırakmadın, insan hak ve özgürlükleri ayaklar altında. İki kişi bir araya gelip bir bildiri okumak istese,  hemen polisler gelip enselerinden tutarak, gözaltına alıyorlar.  Fransa'da basın özgürlüğünü yok ettin, basının %98'ini satın alarak yandaş yaptığınız yetmiyormuş gibi, geriye kalan üç beş özgür ve muhalif basını da susturmak için cezalar kestirtiyor ve ekranlarını kararttırıyorsun.  İzliyoruz, Fransa Parlamentosu,  işlevsiz kalmış, Fransız milletvekilleri, senin emir ve talimatınla parmak kaldırıp indiriyor, iki dudağından çıkan emir ve talimatlar,  bir günde yasa haline geliyor.  Ey MACRON;  daha bitmedi, dur hele, yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını da yok ettin, yargıyı da yandaşlaştırdın, emrin altı...

Rejim Krizine Dönüşen Berberoğlu Meselesinde Anayasa Mahkemesinin Tavrı Önemlidir

Resim
  Anayasa Mahkemesinin; BERBEROĞLU 'nun uğratıldığı hak ihlaline yönelik yeniden yargılanmasına dair bağlayıcı kararına, yerel İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin uymaması üzerine, BERBEROĞLU 'nun avukatları tarafından bugün yapılan ikinci hak ihlali bireysel başvurusu,  bize göre gereksiz ve hukuki değildir.  Burada,  anayasaya açıkça karşı gelinerek,  anayasa ihlal edilerek verilen, yerel İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin;  ben Anayasa Mahkemesinin kararını kabul etmiyorum kararı,  hukuken yok hükmünde olup, bu nedenle; Anayasa Mahkemesinin hak ihlali kararı;  uyulmak üzere,  ortalıkta bırakılmış ve gereği yapılmak için hala beklemektedir.  Bu karara uyulmamasının sineye çekilmesi gibi,  bir hukuki acizlik,  asla olamaz.  İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, bu tutumuyla,  yeni bir hak ihlalinde bulunmamış, doğrudan anayasayı ihlal ederek suç işlemiştir.  Bu nedenle, Anayasa Mahkemesine yeniden başvuruyu zorunl...

Berberoğlu Dosyası Hakkında Yapılması Gereken

Resim
BERBEROĞLU dosyasıyla ilgili olarak yapılması gerekenler konusunda, her kafadan bir ses çıkmaya başladı ve bu konu artık kabak tadı verdi.  Bir deli bir kuyuya taş atarmış da,  kırk akıllı çıkaramazmış ya, işte tam bu sözü yaşadığımız bir durum ile yüz yüze geldi,  güzel ülkemiz.   İstanbul 14. Ağı Ceza Mahkemesi, anayasayı ve Anayasa Mahkemesini yok sayarak, anayasayı ihlal ederek, BERBEROĞLU hakkında Anayasa Mahkemesinin verdiği hak ihlali kararını; elmalarla armutları karıştırarak, idari eylem ve işlemlerden kaynaklı hak ihlalleri için geçerli olan yerindelik denetimi yapılamaz gerekçesiyle ve cahilce, kötü niyetli ve siyasi amaçla,  hukuk dışı bir tutumla,  uygulamadı ve ülkemizi bir hukuki kaos içine itti.  O kadar ki; anayasa tanımayan, ben Anayasa Mahkemesinin kararına uymuyorum kararını, mahkeme kararı olmasına rağmen, itirazı kabil olmak üzere verme yanlışlığını da yaptı ve zaman kaybına neden oldu.  İtirazen;  konu,  15....

İmamoğlu Gerçeğini İnkar Edemezsiniz

Resim
  AKP Genel Başkanı ve yandaşları bilsinler ki; İMAMOĞLU; ölümün,  hayatın  tek gerçeği olduğu kadar, İstanbul'un ezici çoğunlukla seçilmiş meşru Büyükşehir Belediye Başkanıdır ve İstanbul halkını temsil eder.  Bu yalın gerçeği kabullenemeyerek inkara kalkışanlar, halkın iradesine karşı gelmiş olurlar ve halkın kendilerine yönelik seçme iradesini de, yani kendilerini de  inkar etmiş olurlar.  İstanbul Halkının oylarıyla seçilen İMAMOĞLU 'nu yok sayarsanız, bu halk da sizin Cumhurbaşkanlığınızı, milletvekillerinizi, bakanlarınızı inkar eder ve yok sayar.  Düşünebiliyor musunuz? 16 Milyon nüfuslu mega kent İstanbul'un seçilmiş meşru Büyükşehir Belediye Başkanı, kendisi gibi seçilmiş ve cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmuş partili cumhurbaşkanından, İstanbul'un sorunlarını görüşmek üzere randevu talep ediyor ve partili cumhurbaşkanı onu yok sayarak, itibarsızlaştırmak için,  randevu talebine cevap vermiyor. Aslında,  İstanbul halkını temsil ede...

Erdoğan'ın Müjde İçeren İtirafları

Resim
Partili ve taraflı Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan 'ın;  İbni Haldun Üniversitesi Külliyesi açılış töreninde yaptığı konuşmasında yer verdiği;  “Gerçek iktidarın fikri iktidar olduğunu da gayet iyi biliyoruz. Fikri iktidar yolu zor ve zahmetli bir süreçtir.  Bu konuda kendimi biraz mahzun hissediyorum.  18 yılda. . . . . . . . . .  eğitim,  kültürde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum. Fikri iktidarımızı hala tesis edemediğimiz kanaatindeyim.  ” “Medyamız en modern altyapıya sahip ama,  bizim sesimizi,  nefesimizi yansıtmıyor.  “ beyanları, çok dikkat çekici, dikkat çekici olduğu kadar da, demokratik ve laik cumhuriyetimiz ve medya, düşünce ve düşünceyi açıklama özgürlükleri açısından çok tehlikeli beyanlardır.  Ancak, bu beyanlarda;  bir başarısızlığın itirafı da yer aldığı için,  aynı zamanda biz laik ve demokratlar için bir müjde içermektedir.  ERDOĞAN; seçim kazanarak i...

Türk Malıdır Dokunma

Resim
 Elin Arabı, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri,  Türk mallarına bayrak açmışlar, Türk Mallarına karşı boykot kararı almışlar.  Alışveriş merkezlerinin camlarına; Türk malıdır dokunma,  pankartları asmışlar, insanlar; ülkemizi seviyoruz,  Türk malı kullanmıyoruz naraları atıyor,   ne kadar hazin değil mi? Kim bu Araplar, tarih boyunca Osmanlının egemenliği altında yaşadıktan sonra bağımsız olan ve petrol zenginliği nedeniyle itibar gören, Türklere karşı aşağılık kompleksi içinde olan gelişmemiş, Amerikan uşağı, çadır devletidir bunlar.  Tarih ve tarihten ders almasını  bilmeyen iş başındaki AKP iktidarı ve onun lideri tarafından,  hak etmedikleri saygı ve itibarı görerek şımaran ve ülkemizin iktisaden ve siyasi olarak en zayıf olduğu günümüzde, yaşadıkları aşağılık kompleksinin etkisiyle,  şuur altında yaşattıkları Türk düşmanlığını kusarak dışa vuran,  aşağılık insanlar bunlar.  ATATÜRK;  niçin,  büyük...

Aytun Çıray Gerçeği

Resim
  Adalet ve Doğruyol Partilerinin geleneğinden gelen, DEMİREL döneminde Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı da yapan, İYİ PARTİ'nin kurucularından ve eski yöneticilerinden olan, ATATÜRK ve Cumhuriyetin kurucu temel ilkelerine bağlı, orta sağ merkezli bir siyasetçi olan Aytun ÇIRAY'ı tanımayan çok az kişi olmalıdır.  Kendisi, İYİ Partiden önce CHP Milletvekilliği de yapmış, aslında dürüst ve savunduğu ilkeler itibariyle, CHP'ye pek de yakışan ve CHP kumaşında  hiç de sırıtmayan, aklı başında ülke sorunlarıyla ilgili güzel tespit ve saptamaları olan bizim de sevip beğendiğimiz bir siyasetçidir.  Bu nedenle, Aytun ÇIRAY'ın; İYİ Parti kurucuları arasında yer alma ve siyasete İYİ Partide devam etme isteğini açıklayarak,  CHP'den ayrılmasına, hem kendi ve hem de Sayın ÇIRAY adına üzüldüm ve bu konuda yanılmadım.  Yanılmadım, zira; SÖZCÜ Gazetesinde,  iki gündür yayınlanan Uğur DÜNDAR'ın Sayın ÇIRAY ile yaptığı röportajı ilgiyle okudum ve bu siyasetçiye,  20/E...

Yargıyı esir alıp, adaleti, devleti ve anayasal meşruiyetinizi, kendi ellerinizle yok ediyorsunuz

Resim
 YARGIYI ESİR ALIP ADALETİ YOK EDEREK T. C.  DEVLETİNİ TEMELLERİNDEN YIKAN ANAYASAL MEŞRUİYETİNİ KENDİ ELLERİYLE YERLE BİR EDEN SİYASAL İKTİDAR OLARAK DEMOKRASİ TARİHİNE GEÇECEK VE BİR İLKİ BAŞARACAKSINIZ!. . .  Nedir, Türk Milletinin sizden çektikleri? Bir değil,  iki değil,  üç değil, sürekli;  anayasa ve yasa ihlalleri yapıyorsunuz ve demokratik yollarla ele geçirdiğiniz iktidar ve devlet gücünü kullanarak, en başta yargıyı esir alıp, adaleti, devleti ve anayasal meşruiyetinizi,  kendi ellerinizle yok ediyorsunuz.  Mahkemelerin hakim kürsülerinin arkasında;  “ADALET DEVLETİN TEMELİDİR” yazar. Bu söz,  laf olsun,  torba dolsun, yargı kürsüsüne süs olsun diye yazılmamıştır.  O söz, bir doğruyu ifade etmekte ve ancak yargıçlarımızın adil kararlarıyla, devletin;  adalet temeli üzerinde,  dimdik ayakta kalabileceğini ifade eden çok anlamlı ve en başta yargıçlarımız olmak üzere, ülkeyi yöneten siyasal iktidara bir uyarı ...

Kabile Devleti

Resim
  Neymiş efendim? Gelişmiş ve gelişmekte olan devletlerde,  erken seçim olmazmış. Seçimler kararlaştırılan tarihte ve zamanında yapılırmış.  Bunu tercüme edersek; ülkemiz,  gelişmiş bir devlet olduğu için,  seçimler erkene alınmayarak zamanında yapılacakmış.  Güzel bir haber doğrusu.  Bundan önce yapılan beş seçimden üçü,  erken yapıldığı için, o dönemde,  kabile devletiyiz diye gerçekten çok üzülüyorduk.  Reis, seçimlerin erkene alınmayarak zamanında yapılacağını Türk Halkına müjdelediğine göre, demek ki; kabile devleti olmaktan çıkarak gelişmiş, en azından gelişmekte olan bir devlet olmuşuz da haberimiz yokmuş.  Gerçi kabile devleti diye bir devlet türü yok yeryüzünde ama, olsun varsın.  Bizim, artık erken seçim dönemlerimizde kalan o eski kabilemizin de reisi olan bugünkü reisimiz; erken seçim, kabile devletlerinde olur dediğine göre, ona inanmak zorundayız. Ondan iyi bilecek değiliz ya.  Kabilelerde; erken veya zamanın...

Gerçek Bir Yargıç Olabilmek İçin Hukuk Nosyonu Gerekir

Resim
  Bugünkü yazı başlığımızda yer alan “Hukuk Nosyonu” ne anlama gelir?, onu açıklayarak başlamak istiyoruz yazımıza.  Hukuk nosyonu'nu;  şu şekilde tanımlayabiliriz.  Hukuk fakültesi mezunu olmayan;  ama,  hukuk üzerine ahkam kesenlerin bir türlü anlam veremediği, bununla birlikte;  sadece,  hukuk fakültesinde okumakla da kazanılamayan,  hukuklu ile hukukçu arasındaki farkı da ortaya koyan bir bilgi ve kazanımdır hukuk nosyonu.  Hukuk Fakültesinde okuyarak,  hukuk nosyonunu kazanan gerçek bir hukukçu ve yargıç,  okuduğu bir yasa maddesini ve hukuki metni doğru anlar ve yorumlar.  Hukuk nosyonunu, traş losyonu ile karıştırmamak gerekiyor,  özellikle zamanımızda.  Bu konuya niçin girdik merak etmişsinizdir. Açıklayalım öyleyse.  Tüm kamuoyu biliyor artık. CHP Milletvekili BERBEROĞLU hakkında, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen hak ihlali ve ona dayalı yeniden yargılanmasına ilişkin karara, İstanbul 14. Ağır ...

14. Ağır Ceza Mahkemesinin Anayasa Dışı Kararının Kanun Yolu Yoktur

Resim
  BERBEROĞLU hakkında,  hak ihlali yapıldığına ve bu nedenle yeniden yargılanmasının gerektiğine yönelik Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kararı yok sayarak,  eski kararında direnen ve yeniden yargılama isteğini reddeden 14. Ağır Ceza Mahkemesinin anayasayı ihlal niteliğindeki bu kararı aleyhine gidilebilecek itiraz yasa yolu bulunmamaktadır.  Anayasa Mahkemesinin;  yürütmeyi, yasamayı ve diğer  yargı organlarını bağlayan ve bu nedenle uyulması zorunlu kararlarına,  demokratik bir ülkede,  mutlaka uyulmasının gerekeceğinden hareket eden yasa koyucu, böyle bir durumun ortaya çıkmayacağını düşünerek, anayasa dışı bu tür kararların aleyhine gidilebilecek bir yasa yolunu düzenleme gereği duymamıştır. Bu bir ilktir.  Basından duyuyoruz,  anlı şanlı hukukçular, 15. Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde itiraz edilebileceğini savunuyorlar.  Bize göre itiraz yasa yolu kapalıdır.  Zira, Ceza Muhakemesi Yasasının 267. maddesine göre, Hâkim ka...

Anayasa Mahkemesini Darbe Çağrısı Yapmakla Suçlayacak Olan Son Kişi Akp Üye Ve Yandaşlarıdır

Resim
 Bu ülkenin en üst dereceli mahkemesi, Anayasal düzenin hukuk yoluyla koruyucusu ve savunucusu Anayasa Mahkemesinin, BERBEROĞLU'na ilişkin hak ihlali ve yeniden yargılanmayı öngören ve anayasanın açık hükmü ile bağlayıcı olan kararına baş kaldırarak, yargı gücüyle adeta bir darbe yapan yerel bir mahkemenin bu hukuk ve anayasa dışı kararına ses çıkarmayarak susan, hukuk ve anayasa sözü ağızlarına asla yakışmayan  AKP ve yandaşları,  açtılar ağızlarını ve yumdular gözlerini, hep bir ağızdan,  Anayasa Mahkemesinin bir üyesinin hukukun ışıkları sönmeyecek anlamında yazdığı bir tweet'ini bahane yaparak,  anayasa ve demokrasi havarisi kesilen beyanlarda bulunuyorlar.  Yerel mahkemenin; yargı gücünü kullanarak yaptığı anayasal darbeyi, hukuksuzluğu aklamaya ve unutturmaya çalışıyorlar, akıllı hırsızın ev sahibini bastırma rolünü üstlenmiş durumdalar.  Anayasa Mahkemesinin tweet atan üyesi, darbe çığırtkanlığı yapıyormuş, bunu söyleyenlere sormak lazım,  ...

Bu Karar Zorbalıktır Anayasal Düzene Ve T. C. Devletine Yönelik Bir İsyandır

Resim
Bu ülke, maalesef, fiilen diktatörce yönetilmekte ise de; hukuken,  yürürlükte olan anayasaya göre demokratik bir hukuk devletidir.  Her organ,  kurum ve meciin görev ve yetkileri,  Anayasa ve yasalarda açıkça belirlenmiştir.  Hiçbir kişi, makam ve merci,  kaynağını anayasadan almayan bir yetkiyi kullanamaz.  Yasama, yargı ve yürütmenin görev ve yetkileri,  anayasa ve yasalarda açıkça belirlenmiştir.  Anayasa hükümleri, kurallar hiyerarşisinde uyulması gereken en üst hukuk kurallarıdır.  Anayasa Mahkemesi de; kaynağını anayasadan alan görev ve  yetkileri kullanan bir üst mahkeme olup, Anayasa Mahkemesinin kararları; yasama, yürütme ve yargıyı bağlayan,  uyulması zorunlu kararlardır.  Bu ülke ve devlet,  birilerinin özel mülkü ve babasının çiftliği olmayıp, anayasa ve yasalarda belirtilen kurallara göre yönetilen, saygın Türkiye Cumhuriyeti Devletidir.  Kimse, geçici olan yasal zırhına güvenerek;  ben devleti...

Anayasa Ve Yasalarla Korkusuzca Bu Kadar Alay Eden Bir İktidar Görmedik

Resim
 İtiraf etmeliyiz ki; ERDOĞAN'ın genel başkanı olduğu AKP, T. C. nin çok partili döneminde, seçimle iş başına gelerek iktidarda en uzun süre kalan tek partisi olmuştur.  Dile kolay, Kasım. 2020 de 18 yılı geride bırakacak ve iktidardaki 19. yaşına girecektir. Seçimlerin yapılacağı 2023 senesi itibariyle de, 21 sene kesintisiz tek başına iktidarda kalarak,  kırılması imkansız bir rekora imza atacaktır.  Peki,  AKP;  başarılı olduğu için mi,  bu kırılması imkansız rekorun sahibi olmuştur? Tabii ki, hayır.  AKP;  iktidarda en uzun süre kalma başarısını gösterdiği kadar, ülkemizin demokrasi tarihinde,  en başarısız siyasal iktidar rekorunun da sahibidir.  Şimdi diyeceksiniz ki, bu bir çelişki değil midir? Evet haklısınız, bu büyük bir çelişkidir. Hem en başarısız ve hem de,  en uzun süre iktidar koltuğunda oturan parti nasıl olunur? Bizim ülkemizde oluyor böyle şeyler.  Bunun muhtelif nedenleri var tabi. Bir bilimsel araştırma...

Osmanlı, Türkleri de Türkçe’yi de dışlıyordu

Resim
Öyle istiyorum ki Türk dili bilim yöntemleriyle kurallarını ortaya koysun ve her dalda yazı yazanlar bütün terimleriyle çoğunluğun anlayabileceği güzel ahenkli dilimizi kullansınlar. Kemal ATATÜRK Osmanlıcayı “-Türk’e okutsan anlamaz, Arap’a okutsan anlamaz, Acem’e okutsan anlamaz. Öyleyse bu dil ne dildir”.  Şemsettin Sami Osmanlı nasıl bir devlet ki, dini telkinle hem kendi özünü teşkil eden Türk halkını dışlıyor, kendi Türkçe dilini yadsıyor; hem de bilime ilgisiz kalıyor. Osmanlı devrinde “Türk” sözcüğü, yoksul ve köylü kesiminin adıdır; Osmanlı Burjuvasında ve kentlerde bu sözcük anlamındadır.   “Türk” sözcüğü Osmanlı İmparatorluğu’nda, aşağılama, küçümseme anlamlarında kullanılmıştır. Meşrutiyet’le başlayan Türklük bilinci ve Türklük hareketi, Türk ırkını bu tanımlardan yoksulluktan ve cehaletten kurtarma savaşımının sonucudur. Ne garip ki,  Osmanlının devlet katındaki dili başka idi (Osmanlıca); devletin temelini oluşturan Türk halkının dili (Türk...