Kayıtlar

Aralık, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yılbaşında Hatırlanan Koronavirüs

Resim
Bu iktidar; halka hiçbir şey vermeden, pandemi nedeniyle işleri bozulanlara parasal yardımlar yapmadan, halkımızdan  sadece isteyen, halka yasak üzerine yasaklar koyan, halka koyduğu yasakları kendisi için yok sayan, her fırsattan kendi ideolojisi için ganimet elde etmesini çok iyi beceren, gerçekten yasakçı ve insaftan yoksun bir iktidar.  Yılbaşına, yılbaşı eğlencelerine ve yılbaşında halkın içki almasına karşılar ya, koronovirüs salgınını fırsat bilip, halka bir yılbaşı kutlamasını dahi çok gördüler.  Evet, umumi yerlerde, otellerde ve eğlence yerlerinde kalabalıkların toplanarak yılbaşı eğlencesi yapılmasını yasaklayabilirsiniz, halkın maske ve mesafe kuralını ihlal etmelerini önleyecek tedbirleri,  alabilirsiniz.  Ancak bu tedbirlerde bir aşırılık,  ayrımcılık ve çifte standart uygulamamak gerekir.  Halkın kalabalık topluluk haline gelmelerine ve mesafe kuralına uymamalarına yol açan organizasyonlar, kutlamalar yasaklansın ama, Allah'tan gelen bir...

Yeni Yıla Girerken - Güner Yiğitbaşı

Resim
Bizim de kullanmakta olduğumuz takvime göre; 1. Ocak. 2021 günü, içinde bulunduğumuz 2020 yılının tamamlanarak sonlandığı ve içine gireceğimiz yeni yılın ilk günüdür.  Yılbaşı, İsa'nın doğum günü olarak kabul edilen 25 Aralıkta kutlanan Hristiyanların Noel Bayramı ile karıştırılmamalıdır. Yılbaşının,  dini ve kutsal bir yanı bulunmamaktadır.  Bunu karıştıran bazı dini kesim,  biz Hristiyan değiliz, Müslümanız,  yeni yılı kutlamayız diyerek,  yılbaşı kutlamalarına ve kutlayanlara eleştirel bir gözle yaklaşmaktadırlar. Bu değerlendirme ve yaklaşım yanlıştır.  Yılbaşı bir bayram değildir, bir takvim olayıdır.  İçinde bulunduğumuz 2020 yılının bittiği günü, yeni 2021 yılının ilk gününe bağlayan 31. Aralık gecesi; pandemiden kaynaklı alınan yasak ve tedbirler nedeniyle, bu sene  kutlayamayacak olsak da,  normal koşullarda,  insanların,  evlerinde veya evlerinin dışındaki eğlence mekanlarında,  masalar kurarak ve özel olarak haz...

Anayasal Meşruiyetini Yitiren Bir İktidar

Resim
ATATÜRK'ün kurduğu ve halen hukuken  yürürlükte olan anayasasında;  hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına dayalı,  demokratik, laik ve sosyal  bir hukuk devleti olduğu yazılı bulunan Türkiye Cumhuriyetini; üzülerek söylemek gerekirse, anayasal meşruiyetini yitirmiş ERDOĞAN'ın başkanlığındaki AKP iktidarı yönetir gözükmektedir.  Demokratik hukuk devletlerinde,  seçimler; demokrasinin olmazsa olmaz zorunlu,  ama yeterli tek koşulu değildir.  Evet, iktidarlar demokratik seçimlerle iş başına gelirler.  Ama bu yeterli değildir, seçimle işbaşına gelen iktidarlar;  devletin, en başta anayasası olmak üzere,  tüm yasalarına ve evrensel hukuk hukuk kurallarına uygun olarak ülkeyi yönetmekle mükelleftirler.  Seçmen oy verirken, seçtiği ve iş başına getirdiği iktidarın, mevcut anayasaya ve yasalara saygılı olacağını öngörmektedir.  Bu nedenle, iş başına gelen iktidarların, anayasaya ve yasalara bağlı kalmak ve iş başındayken,  a...

Sizler Bu Ülkeye Daha Çok Zarar Veriyorsunuz

Resim
Neymiş efendim,  DEMİRTAŞ teröristmiş.  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesinin;  DEMİRTAŞ 'ın derhal tahliyesine ilişkin kararı,  bu beyleri bağlamazmış, bu karar bu beyleri rahatsız etti. Hukuk batıyor onlara, kabus görüyorlar adeta.  Sanki, T. C. bu beylerin babalarından miras kalan şahsi mülkleri.  Bu ülke; Kürdüyle Türküyle, Ermensiyle, Rumuyla ve sair etnik kökenden gelenleriyle, ayrımsız bir şekilde, tüm Türk Vatandaşlarınındır.  DEMİRTAŞ 'ın terörist olup olmadığına yargı karar verir.  Velev ki; terörist,  size ne? AİHM derhal salıverilmesine karar vermişse; bu karar, imzaladığımız Uluslar arası anlaşmalara ve Anayasanın 90. maddesine göre,  herkesi bağlar.  DEMİRTAŞ bir teröristtir,  serbest kalırsa ülkeye zarar verir demeye,  kimsenin hakkı yoktur.  Bu ülkenin menfaati için değil, kendi şahsi ve siyasi geleceğiniz için tehlikeli gördüğünüz, Kürt seçmen üzerinde etkili bir siyasetçi olan DEMİRTAŞ '...

AİHM'in Demirtaş Kararı T. C. Devletini Bağlar

Resim
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi; DEMİRTAŞ 'ın tutuklanması hukuki değil,  siyasi bir karardır,  derhal tahliye edilmelidir kararını vermiştir.  AKP Genel Başkanı ERDOĞAN;  bu karala ilgili olarak yaptığı değerlendirmede; “AİHM terörle ilgili Türkiye’den giden her kararı onaylıyor.  Daha kendi mahkemelerimizden bir karar çıkmadı.  İç hukuk yolları tüketilmeden bu kararı alıyorlar.  Türkiye aleyhine hareket ediliyor.  Kendi adamlarını koruyorlar.  Bu karar bizi bağlamaz” demiş.  Siz kimsiniz Beyefendi, T. C. Devletinin ve Hukukun üstünde misiniz? Bağlar efendim,  hem de bal gibi bağlar.  Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine imza koyan, Avrupa Konseyi Üyesi olan ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yetkisini tanıyan ve bu mahkemeye üye hakim veren, bireysel başvuruyu kabul eden Türkiye Cumhuriyeti Devletini,  bu karar bağlar.  AKP Genel Başkanı ERDOĞAN 'ı bağlaması gerekmiyor. Hukuka saygılı olmayan insanla...

Son kale de yıkıldı

Resim
Yargının,  Saray'ın emrine girdiği,  biliniyordu.  Ancak, milletin yargıdan umudu, yine de tamamen kesilmemişti.  Milletimiz, hiç değilse Yargıtay, Sayıştay, Danıştay ve Anayasa Mahkemelerine az da olsa güvenmeye devam ediyorlardı.  Bu dahi, yargı adına bir umuttu.  Yargıtay kontenjanından Anayasa Mahkemesine aday üye seçimlerinde baş gösteren kriz, yüksek mahkemelere olan güveni de yerle bir etmeye yetti.  Saray; tüm atamalarında, liyakatten çok sadakate önem veriyordu. Bu bilinen ve beklenen bir sonuçtu ve sarayın bu yerleşik tutumu, milletimizce hiç yadırganmıyordu.  Anayasa Mahkemesinin Yargıtay kontenjanından emekli olan üyesinin yerine yine Yargıtay kontenjanından Saray tarafından atanacak üyesinin belirlenmesi için üç aday üyeyi Yargıtay kendi üyeleri içinden yine kendisi belirleyecekti.  Saray'ın gönlünden geçen sadık kişi, henüz Yargıtay üyesi bile değildi.  Sarayın gönlünden geçen ve sadakatini,  imzaladığı kararlarla ispa...

Videodan iki hurafeli konuşma

Resim
Bak sen şu hurilere(1)   Recep Tayyip Erdoğan’ı Halife sanıyorlar Hurafeciler, din sömürücüleri, bağnazlıklarını, geri düşüncelerini yaymak için yeni bir alan buldular, internet. İnternette zaman zaman, aşağıda göreceğiniz, onların garip ve akıl dışı geri düşüncelerini yansıtan videolara rastlıyoruz. Bu videoları dinledikçe, dinledikçe insan çok şaşırıyor, böylesine çağ dışı insanların, düşüncelerin olduğuna inanası gelmiyor. Ben de bunlardan iki bandın konuşmalarını çözüp sizinle paylaşmak istedim. Okuyun bu konuşmaları akıl süzgecinden geçirin.  İnternetten gelen bir videoda başı kırmızı sarıklı bir konuşmacı şunları söylüyordu: Videoda Hüseyin Çevik yazısı okunuyordu, vaizin sakalı ve arkasında Osmanlı arması vardı. Bu huriler nasıl bir şeymiş öyle “Biraz hurilerden bahsedelim. Bir huri, dünyaya tükürse, dünyadaki bütün okyanuslar, denizle, göller, ırmaklar bal olur tadından içilmez. Bir huri başındaki yaşmağı sallasa onun kokusundan dünyadaki herkes o ...

BOZLAK DESTANI Bozlaklar Üstüne

Resim
Ben Kırşehir’liyim, Kırşehir dediniz mi akla Abdallar ve bozlaklar gelir. Bir ağıt, bir feryat, bir isyan gibi olan bozlakları Kırşehir ve Kaman’lı Abdallar havalandırırlar ve yaşatırlar; dolayısıyla Abdallar ve bozlaklar Kırşehir kültürünün en önemli unsurdurlar. Divan-ı Lügat-it Türk'de "bozlak", "bozlamak" ses vermek bağırmak anlamına gelmektedir. Dede Korkut'ta ise bozlatmak, böğürmek manasında kullanılmakta, Kırgızcada ise "botasın olgan tüyiidey bozlayı bozlayı kaldım men", "yavrusu kaybolmuş, çalınmış bir deve gibi bozlaya bozlaya, feryat içinde kaldım ben" denmektedir. Kısaca, feryad etmek, haykırmak, ayrıca deve bağırması anlamına bozulamaktan, bozlamaktan gelen bir kelimedir. Bozlak, İç Anadolu ve Güney Anadolu'da, Toroslar'da yaygın olan Avşar ve Türkmen oymaklarına ait bir uzun hava türüdür.(1) Bu vesile ile, ekmeğini sazı ile kazanan “Abdallar” diye anılan sevgili Kırşehir’li ustalara selam olsun. ...

Sen de gavat ve pezevenk misin o zaman?

Resim
Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.  Dr.  Ebubekir Sofuoğlu’nun;  katıldığı bir televizyon programında,  üniversiteler için: “Fuhuş evleri” demesi,  akıl almaz bir skandaldır.  Bu adam kılıklı sözde profesör hakkında soruşturma açılmış güya.  Adamı,  anında işten el çektirip kapının önüne koysanıza.  Bu adam kılıklı mahluka sorsanız, Allah'a şükürler olsun ben Müslüman'ım der.  Adamın adına baksanıza, Ebubekir SOFUOĞLU, adından bile İslam akıyor.  Bu adamın sadece adında var İslamlık.  Bu adamın İslam olması için,  önce adam ve insan olması gerekiyor. Adam olmadığına göre orada durmak lazım.  Bu rezil, üniversiteler fuhuş evleri diyerek, üniversitede okuyan kızlarımızı fahişelikle suçlamaktadır.  Bu,  genel ve çok ağır, yüz kızartıcı bir suçlamadır.  Bu adam kılıklı mahluk ‘un bu sözlerinin altında; bize göre,  kendisinin çirkin ve gerçekleştiremediği,  bu nedenle içinde kalan ve  şu...

Seçim Falan Yok Diye Boşuna Yazmadık

Resim
Bu ülkenin bazı muhalefet partilerinin saf ve iyi niyetli lider kadrosunun, erken seçim beklentisi içine girerek, zaman zaman erken seçim tarihi dahi vermeleri nedeniyle, makaleler yazmış ve bu ülkede, normal koşullarda gidici olduklarını gören AKP iktidarının,  bırakınız erken seçim yapmayı, 2023 de zamanında dahi seçim yapmayacağını dile getirmiştik.  Bizimkisi,  sadece yaşananlara bakıp değerlendirme yaparak ulaştığımız bir öngörüydü.  AKP iktidarının başı, başarısız olduğunu, ülkenin sorunlarını çözmek bir yana,  sorunlara sorunlar eklediklerinin ve bir çıkmaz sokağa girdiklerinin, bu koşullarda yapılacak bir demokratik seçim sonunda iktidarı sandıkta kaybedeceklerinin farkındaydı.  Bu nedenle,  daha önünde üç yıllık iktidar dönemi olan ERDOĞAN'ın; haklı olarak,  bir erken seçimle, iktidarının üç yıl önce sonlanmasını istememesi çok doğaldır.  Biz daha da ileriye giderek, bırakınız erken, zamanında dahi seçim yapılmayacağını dile getirmiş...

Ülkenin Çıkarları İle Siyasal İktidarın Çıkarları Çatışırsa

Resim
Siyaset kurumu niçin vardır? Seçim kazanarak,  ülkeye ve ülke insanına, onların çıkarları ve yararları doğrultusunda hizmet etmek için değil mi? Evet öyledir, öyle olması da, çok  doğal ve  zorunludur.  Bunun için, iş başındaki siyasal iktidar ve onun başı olan kişinin çıkar ve yararlarının, ülkenin ve halkın yarar ve çıkarlarıyla çelişmemesi ve çatışmaması gerekir.  Normal olarak, siyasal iktidar ile ülke ve ülke insanlarının çıkar ve yararları çatışmaz, paralel seyreder.   Bugün içinde bulunduğumuz koşullarda, 18 yıl tek başına ülkemizi idare eden ülkenin yaklaşık 2, 5 trilyon dolarını harcayarak hazineyi boşaltan, buna rağmen halkımızı işsiz ve yoksul bırakan,  ekonomisini çökerten, özgürlükleri yok eden,  borç bulmakta,  borçlarını ve borçlarının faizlerini, yine daha yüksek faizlerle aldığı yeni borç ve kredilerle ödemekte dahi zorlanan,  yasama, yürütme ve yargı erkini tek başına elinde tutan tek adam ERDOĞAN iktidarının çıkar...

Yağmur Tamam Sırada Dolar Ve Döviz Duası Olmalı

Resim
Millet aya biz yaya.  Millet, çağdaş bilime dayalı eğitim yaparak kalkınıyor, sürekli iyiye ve ileriye doğru  gidiyor, biz ise; dinin dogmatik ve katı esaslarına dayalı,  düşünmeyi, sorgulamayı, yenilenmeyi ve pozitif bilimi öngörmeyen dini eğitimi,  giderek yaygınlaştırmanın uğraşı içindeyiz.  Bu nedenle;  ne düşünce, ne bilim ve ne de sanayileşme yönünde bir adım ilerleyemiyor ve sürekli gerilere gidiyoruz.  Bu sene;  küresel ısınmaya,  doğayı hoyratça kullanmaya dayalı olarak,  havalar kurak gitti ve bir türlü mevsim yağmurlarını yaşayamadık.  Eksik olmasınlar,  bizim Diyanet İşleri Başkanımız da olmasa, yağmursuzlukdan barajlar kuruyacak ve susuzluktan kırılacaktık.  Milletimizi düşünen, her şeyi bilen, nefesi ve dini bilgileri kuvvetli Diyanet İşleri Başkanımız devreye girip,  Cuma hutbesinde camilerimizde yağmur duası yaptırdı da,  Allah'a derdimizi iletti ve ülkemiz birden yağmura kavuştu, ben de Kuşadası'...

Bir Osmanlı’dan bir Cumhuriyet’ten

Resim
“Hem devlet malını çalan hırsız,  hem de Müslüman nasıl olunur”? Bir Osmanlı’dan          Zaman buldukça, bir Fransız’ın yazdığı 1000 sayfadan fazla kalınlıkta olan Osmanlı Tarihi’ni(1) okumaya çalışıyorum. 567. sayfaya gelince, öldükten sonra, birçok değişik mal ve servetleri yanında yirmi kasa külçe altın biriktiren Sadrazam (devrin başbakanı sayılan) Sinan Paşa’nın durumunu kafamda düşünürken, birden bire Cumhuriyet’in devlet adamlarından ve ikisi de aynı konumda olan Necmettin Erbakan geliverdi. Çünkü ikisi de yani Osmanlı Paşası Sadrazam Sinan Paşa ile Cumhuriyet’in devlet adamı N. Erbakan, hemen aynı mevkide iken, kendi yönetimleri zamanında değişik biçimlerde elde ettikleri altın ve servetleri düşününce içim burkuldu.  Devletin verdiği ulufe ve maaşı hiç harcamadan biriktirseniz bile bu kadar servet biriktiremezsiniz. Öyleyse geriye ne kalıyor? Çalma- hırsızlık! O zaman vatandaşın sorduğu soruyu biz de soralım, “ h...

Demokrasi ve demokrasiyi onarma ittifakı

Resim
AKP iktidarının ve başının;  ülke demokrasisini, ekonomisini, rejimini, milletin birlik ve beraberliğini kökünden yok ettiği, ülkemiz için tek çıkış yolunun, Recep Tayyip ERDOĞAN başkanlığındaki AKP iktidarından kurtulmak olduğu,  inkar edilemez bir şekilde açığa çıkmış bulunmaktadır.  Ülkenin içine girdiği demokrasi ve ekonomi kaosundan kurtulması için, ilk önce ERDOĞAN başkanlığındaki AKP iktidarının,  demokratik yollarla iş başından uzaklaştırması şarttır.  Siyasal İslam soslu, partili Cumhurbaşkanlığı Hükumet sisteminin ülkemize getirdiği felaket,  herkesin gözleri önünde durmaktadır.  Ülkenin;  tekrar,  insan hak ve özgürlüklerine, hukukun üstünlüğüne  dayalı,  laik demokrasiye geri dönebilmesi, ekonomik sorunlarını çözebilmesi için, AKP iktidarından kurtulması, sadece zorunlu bir ön koşul olup, tek başına yeterli değildir.  AKP iktidarından kurtulduktan sonra, yeni seçilen Cumhurbaşkanı ve meclis çoğunluğunun uyumlu bir ş...