Kayıtlar

İtibarı Saraylarda Ve Egemenliği Ayasofya Da Arayanlar

Resim
Devletin itibarını;  saraylara indirgeyen ve şatafatlı 1150 odalı saraylarda ve Devletin egemenliğini ve bağımsızlığını;  hemen yanı başında halis cami, İslam ve  Osmanlı eseri olan, cami olarak inşa edilen,  kökten cami Sultan Ahmet Camisi boş dururken, tartışmasız çok değerli ve Dünya kültür mirası olmakla birlikte,  kiliseden bozma sonradan cami olan  Ayasofya'nın  siyasi rant uğruna ibadete açılmasında arayan ve bulan, söylemleriyle ATATÜRK'e dil uzatan, Ayasofya'yı Müze’ye dönüştürme kararı alan ATATÜRK'ü,  tarihe ihanet etmekle ve hukuku çiğnemekle suçlayarak onu küçük düşürmeye ve itibarsızlaştırmaya çalışan ERDOĞAN;  kendisinin asla ve asla bir ATATÜRK olamayacağını, onunla kıyaslanamayacağını,  kısaca ifade etmek gerekirse, onun tırnağı dahi olamayacağını artık anlamalı ve ATATÜRK ile uğraşmaktan vazgeçmelidir. ERDOĞAN bir zamanlar ne demişti? Hem demokrat ve hem de laik olunamaz. Bize göre; ERDOĞAN yanılmaktadır. ERDOĞAN; fıtra...

İstanbul'un Ve Ayasofya'nın Günümüzdeki Yeni Ve Son Fatihi Atatürk Ve Silah Arkadaşlarıdır

Resim
AKP Genel Başkanı ERDOĞAN;  rüzgara kapılmış bir yaprak misali, adeta savrulmaktadır. Kurgu bir yargı kararına sığınarak,  Ayasofya'yı müze statüsünden çıkararak yeniden cami olarak ibadete açma kararı üzerine yaptığı son konuşmasıyla,  yakın tarihlerde Ayasofya'nın müze statüsünden çıkarılarak yeniden ibadete açılmasının mahzurlarını ve sakıncalarını dile getirdiği yakın tarihleri içeren önceki konuşmaları arasındaki büyük çelişkiler, ERDOĞAN'ın; Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasındaki kararının samimiyetsizliğini ve yanlışlığını açıkça ortaya koymaktadır. Daha geçen yıl mart ayında yapılan yerel seçimler öncesinde yaptığı Tekirdağ mitinginde,  Ayasofya’nın ibadete açılması tartışmalarıyla ilgili konuşan Erdoğan;  "Bu işin bir siyasi boyutu var,  yanı var.  Yan tarafta Sultanahmet'i doldurmayacaksın,  'Ayasofya'yı dolduralım' diyeceksin.  Büyük Çamlıca Camii'ni yaptık,  4-5 tane Ayasofya eder" diyen Erdoğan,  şöyle devam etmişti...

Düğünde Tuzak- Kime Niyet Kime Kısmet

Resim
Osmanlı Devletinin ilk kurulduğu yıllarda, Osmanlılarla Bizanslılar komşu oldukları için kâh savaşırlar, kâh barışırlar barışınca da birbirlerini düğüne şölene davet ederler. Osman Gazi komşu, Bizans Tekfurunun kıskançlık ve hileleri ile bir düğün davetinde tuzağa düşürülüp yakalanmak, tutsak edilmek istenir. Yarhisar Tekfurunun kızının düğünü vardır. Düğüne Osman Gazi de davet edilir. Tekfurlar düğünde Osman Gazi’yi tuzağa düşürüp yakalamak esir almak düşüncesindeler. Bu tuzağı Osman Gazi’nin dostu Harmankaya hâkimi Köse Mihail’den öğrenir. Osman Gazi de bunu duyunca planlı tertipli gider. Tuzaklarına tuzak kurar, onların tuzaklarını bertaraf eder. Davete dostça görülmeye çalışan Osman Gazi, gizlediği ve pusudaki askerleri ani baskınla Bilecik Kalesi’ni alır. Düğün alayındaki gelini alıp götürür. Öyle ya, “gelin ata binmiş, gör kimin kapısına inmiş”.  Tutsak alınan Bizans gelinine NİLÜFER adı verilir, Osman Bey’in oğlu Orhan’la evlendirilir. Böylece Bizans Tekfuru’nun kızı, başka ...

Şort mu haşema mı?

Resim
Hukuk devletinde cezai hükümler dini kurallara göre verilemez. 10 Temmuz Sözcü gazetesinde, şort giyen kıza bir zorba tarafından saldırıya uğradığı, bir site havuzuna haşema ile girmeye çalışana, yönetici engel olduğu için 5000 lira para cezası verildiği haberlerini okuyunca şaşırdım. Çünkü şort giymek yasalarımızda suç değildir. Haberden okuduğumuza göre, Yalova’da yaşayan ODTÜ öğrencisi olan Beril Nisa Aydın (20), şort giydiği için sokakta yürürken hiç tanımadığı Hüseyin A.’nın (60) saldırısına uğruyor. Resimli haberden öğrendiğimize göre genç kız saldırı nedeni ile yüzünde yaralama, morluklar oluşuyor.  Sokakta, tanımadığı kişiye giydiği şort yüzünden saldırıyor ve serbest bırakılıyor. Bu saldırıyı inancına ters olduğu için yapan bu saldırganı hoş görmek mümkün değildir. Dinsel bağnazlıktan kaynaklanan bu saldırganlığı hoş görmek bu tür saldırılara neden olur.  Sıcakların arttığı ve 40 C ye varan yaz aylarında, insanlar serinlemek için şort giymesinden daha doğa...

Ayasofya'yı İbadete Açmak İçin Danıştay Maşa Olarak Kullanılmıştır

Resim
Ayasofya’yı müze olmaktan çıkararak yeniden ibadete açmak için,  Danıştay (Yargı) maşa olarak kullanılmış ve maalesef Danıştay 10. Dairesi de bu maşalığı kabul etmiş, içine sindirmiş ve 1934 tarihli 86 yıl öncesinin, Ayasofya'yı müze yapan kararnamesinin iptali için açılan davayı;  öncelikle süre ve kesin hüküm nedenleriyle esasa girmeden usulden  reddetmesi gerekirken, davanın esasına girmiş,  Atatürk'ün iradesini ve imzasını taşıyan, Ayasofya'nın müze amaçlı kullanılmasına ilişkin 1934 tarihli kararı iptal ederek; karşı devrimci, amaçları üzüm yemek değil bağcı dövmek olan, laik Türkiye Cumhuriyeti karşıtı,  ATATÜRK düşmanlarının ekmeğine yağ sürmüş, hazırlanan bir senaryo ve kurgu davanın maşası olmuştur. Bazı insanların ve bugün iş başındaki AKP iktidarının amacı; siyasi rant kaygısı içermeden, samimi olarak,  Ayasofya'yı müze statüsünden çıkararak, yeniden aktif ibadete açmak ise; daha önce açılarak reddedilen ve kesin hüküm haline gelen davalara rağme...

Demokrasi - Güner Yiğitbaşı

Resim
Demokrasinin olmazsa olmaz bazı koşulları ve ilkeleri vardır. Ben demokratım, meşru seçimlerle iktidara geldim, herkes bana ve iktidarıma saygı göstermelidir deme hakkına sahip olabilmek için, demokrasinin olmazsa olmaz asgari müştereklerini, ilkelerini ve koşullarını içselleştirmek ve bu ilkelere uygun davranarak, demokrasiye saygılı olmak zorundasınız. Ben, sadece kendime demokratım, demokrasi sadece benim için vardır,  diyemezsiniz. Aksi halde,  size ve iktidarınıza kimse sahip çıkmaz ve saygı göstermez, milleti demokrasiden soğutursunuz, her demokratik ve iyi niyetli eleştiriyi kendinize darbe girişimi olarak görürsünüz, korkarsınız, kendinizi koruma altına alırsınız, halkın içine çıkamazsınız,  iktidarda olmanın hazzını duyamazsınız, her an düşürüleceğim endişesi ve  korkusu içinde yaşarsınız, huzursuz olursunuz ve bu nedenle,  despot ve diktatör olursunuz, iktidarınızı sürdürebilmek için,  millete her türlü kötülüğü ve zulmü yaparsınız.  Nedir o ...

İntihar Eden Bir Kuvayı milliyeci

Resim
Atatürk'ün kurduğu Laik TC nin kurucu, devrimci, laik yapısının 18 yıldır devam eden İslamcı gerici AKP tarafından değiştirme girişimlerinin yoğunlaştığı, “dinci kinci” devlet yapılanmasının her geçen gün artarak devam ettiği günümüzde, bu geriye evrilme çabalarını üzüntü içinde izlediğimiz şu zamanda, Prof. Dr. Çetin Yetkin’in Karşı Devrim kitabını okuyordum. 2 Ülkemiz,  iktidarın her geçen yıl bilimi, kültürü öteleyen,  dinciliğini ön plana çıkaran dinci vakıf, okul ve kuruluşları destekleyen tavrı, çabaları ile geriye doğru evrilmeye devam ederken, Atatürkçüler, Kemalistler, çağdaş aydınlanmacılar Saffet Arıkan gibi endişe üzüntü içindeler. Dinci yapılanmayı Diyanetin bütçesi ile  üç dört yatırımcı bakanlıkların bütçesinden bile fazla oluşuna bakarsanız daha iyi anlarsınız. Tıpkı bu günkü gibi, Atatürk’ün ölümünden sonra gelen İnönü hükümetleri zamanında, karşı devrimcilere, gericilere verilen ödünler, Atatürk’ün devrimci rotasından sapmalar yüzünden kahr...