Kayıtlar

İşte Size Çadır Devleti

Resim
AKP Genel Başkanı,  meydanlarda nutuk atarak ve ülkemizi kast ederek,  burası çadır devleti değildir diyor ama, maalesef;  saygın T. C.  Devletini çadır devleti konumuna getirdi bu iktidar.  Bir bakıyorsunuz, bağımsız ve görev teminatı olan Merkez Bankasının başkanı,  görev süresi dolmadan,  bir gece yarısı operasyonu ile görevden alınıyor ve onun yerine,  maliye kökenli olmasına rağmen,  Merkez Bankası tecrübesi olmayan eski bir Maliye Müfettişi ve Maliye Bakanı, AKP eski milletvekili, bugünün Saray'ın Strateji ve Bütçe Başkanı, siyasetçi Naci AĞBAL ,  Merkez Bankası Başkanlığına getiriliyor ve iki gün sonra da, akşam saatlerinde,  Maliye ve Hazine Bakanı ve Erdoğan 'ın damadı Berat ALBAYRAK ,  sosyal medya hesabından,  bakanlıktan istifa ettiğini duyuruyor.  Aradan geçen saatlere rağmen, ALBAYRAK 'ın istifası,  resmi olarak doğrulanmayarak piyasalar huzursuz ediliyor. Ne büyük bir ciddiyetsizlik ve sorumsuzlu...

Otokrasi Kaybetti Demokrasi Ve Devlet Adamlığı Kazandı

Resim
  Amerikan başkanlık seçimlerinin resmi olmayan sonuçları alındı ve Trump'un kaybederek, demokrat aday Biden'in kazandığı anlaşıldı.  Bu sonuç; kişilerle kaim olmayan kurumsal diplomasiyi, devlet adamlığı ciddiyetini,  devlet idaresindeki yerleşmiş gelenekleri, diplomasinin evrensel kurallarını, kişilerin değil devletin ve milletin menfaatlerini benimseyen ve üstün tutan, otoriter tek adam anlayışını reddeden bir kişi olarak,  bizi  ziyadesiyle memnun ve mutlu etti.  Bize göre; otokrasi kaybetti, demokrasi ve devlet adamlığı, kurumsal diplomasi kazandı.  Trump'ın  kafa yapısına sahip, onunla benzer özellikleri taşıyan ülkemizdeki iktidar ve iktidar yandaşları, kendilerince haklı olarak  bu sonuca çok üzülmüş olmalılar.  Bunlar, Amerikan seçimlerinin Trump tarafından kazanılmasını dört gözle bekliyorlar ve Biden'in kazanmasının,  ülkemiz menfaatlerinin aleyhine sonuçlar doğuracağını,  ülkemizin zarar göreceğini dillendiriyorlard...

Utanmazlığın Da Bir Sınırı Olmalıdır!...

Resim
Evet, her şeyin bir sınırının olduğu gibi, utanmazlığın da bir sınırı olmalıdır, hele devleti yönettiğiniz iddiasındaysanız.  Bizim ülkemizde fiilen kalmamış olsa da, anayasasına göre,  hala demokrasinin var olduğu hukuken kabul edilen ülkemizde de, diğer demokratik ülkelerde olduğu gibi, makamı ve sıfatı ne olursa olsun,  herkes haddini bilmek mecburiyetindedir.  Deprem kuşağında olan ve her yıl bir yöresinde ağır depremler yaşayan, evsiz ve barksız kalan yurttaşlara sahip güzel ülkemizin,  en yetkili tepe yöneticisiyseniz, biraz utanmasını bileceksiniz.  1999 Marmara depreminden sonra, depremin oluşturduğu yaraları sarmak, evsiz kalan yurttaşları güvenli konutlara kavuşturmak için,  özel iletişim vergisi adı altında deprem vergisi getirilmiş ve geçici olan bu vergi, sonradan AKP iktidarı döneminde kalıcı kılınmış ve bugün itibariyle milyarlarca liralık deprem fonu oluşmuştur.  Adı üzerinde, bu verginin getiriliş amacı,  deprem.  Deprem...

Deprem Gerçeği Ve Kanal İstanbul

Resim
En başta iş başındaki AKP'nin yöneticileri olmak üzere,  tüm siyasetçiler; yüz kişiyi aşan insan  ölümüyle sonuçlanan İzmir depremini milat kabul ederek, faylar üzerinde bulunan ülkemizin deprem gerçeğini kabul ederek siyaset üretmek ve ülkenin kaynaklarını harcarken ve yatırımlarını yaparken,  deprem gerçeğini ön planda tutmak zorundadırlar.  İzmir’in 70 kilometre uzağındaki Sisam adası açıklarında Ege Denizinde vuku bulan 7 şiddetindeki depremin,  İzmir ilinin özellikle Bayraklı bölgesinde yarattığı kısmi yıkımın dahi,  yüzlerce kişinin ölümüne neden olduğu ve ülke çapındaki seferberliğe ve yardım ekiplerine rağmen,  toplam yıkılan on civarındaki evin enkazında dahi,  gerekli arama,  tarama ve enkaz kaldırma işleminin, aradan geçen beş güne rağmen henüz tamamlanamadığı göz önüne alındığında,  16 milyon nüfuslu ve binlerce konut ve iş yerinin olduğu mega kent İstanbul’da beklenen muhtemel 7. 3 şiddetindeki devasa depremin yaratacağı yık...

Depremde Bile Kin Kusan Allahsızlar!

Resim
30. Ekim günü Ege Denizinde meydana gelen ve İzmir'i vuran,  yetmişe yakın vatandaşımızın ölümlerine ve yüzlerce yurttaşımızın yaralanmasına yol açan depremi bahane ederek,  kendilerini Müslüman zanneden bazı kindar ve dinci yaratıklar, sosyal medyada boy gösterdiler yine.  Tıpkı,  1999 yılında Gölcük depreminde boy gösterdikleri gibi.  Kendilerini Müslüman zanneden bu dinsiz yobazlar, İzmir ve İzmirli aydın ve Atatürkçü kesime hakaret eden tweetler attılar.  Bu karanlık kafalı ahlaksız ve şerefsiz yarasa kılıklı ve beyinli,  insanlıktan nasiplerini almamış mahluklar; aslında,  deprem ve aydınlık düşünceli, çağdaş ve modern İzmirliler üzerinden,  laik ve özgürlükçü demokrasiye, laik demokratlara,  ATATÜRK sevdalılarına ve ATATÜRK'e saldırdılar,  bunu çok iyi biliyoruz.  Bu şerefsiz ve beyinsiz mahluklara sormak lazım.  Sizler,  bu depremde göçük altında kalan yetmiş civarındaki insanımızı tanıyor musunuz? Onlar, ...

Bugün Kutlanacak Değil Kurtarılmayı Bekleyen Bir Cumhuriyet İle Yüz Yüzeyiz

Resim
  Bugün, 29/Ekim/2020 Atatürk tarafından kurularak ilan edilen Cumhuriyetin 97. yıl dönümüdür. Aslında,  çok mutluluk ve sevinç duymamız gereken,  çok güzel ve özel bir günümüz olmalıydı bugün.  Adet yerini bulsun diye, Cumhuriyet karşıtlarına inat, milletçe Cumhuriyet Bayramımızı kutluyoruz.  Ama mutlu değiliz.  Bize düşen görevi yerine getiriyoruz, yere düşürülen Cumhuriyet Bayrağına sahip çıkmaya çalışıyoruz.  Cumhuriyet ve en başta laiklik ve hukuk devleti  ilkeleri olmak üzere, Cumhuriyetin tüm temel değerleri ve ilkeleri,  iş başındaki siyasal iktidar tarafından bir bir yok edilmiş ve ortada,  kutlanacak bir Cumhuriyet bırakılmamıştır maalesef.  Milletimiz; yok edilen ve dirilmeyi, kurtarılmayı bekleyen bir Cumhuriyet ile yüz yüze kaderine bırakılmış olup, Cumhuriyet;  Milletimizden, Milletimiz de,  Cumhuriyetten medet umar hale gelmiştir.  Cumhuriyetin temel nitelikleri,  sadece anayasanın tozlu sayfaların...

29 Ekim Cumhuriyet Bayramınız Kutlu Olsun

Resim
  Yarın;  29. Ekim. 2020 Cumhuriyetimizin 97. yıldönümü.  Bu sene de,  en büyük bayramımız olan Cumhuriyet Bayramını yine buruk kutlayacağız.  Cumhuriyet ve onun temel kurucu ilkeleri ve Cumhuriyetin kurucusu Atatürk ile sorunları olan AKP iktidarı döneminde,  tüm milli bayramlarımızı, özellikle de Cumhuriyet Bayramımızı,  kısıtlı ve buruk kutlamaya alıştık artık.  Daha doğrusu bizler alışmadık ama, AKP iktidarı bizi bu duruma alıştırmakta ısrarlı.  Mutlaka bir bahane bularak, Cumhuriyet Bayramı Kutlamalarına sınırlandırma getirmeyi alışkanlık yaptılar.  Bu sene de,  Corona virüs pandemisi bahane edilmek isteniyor. Ancak, Cumhuriyetin en başta laiklik olmak üzere tüm değerlerine sadık bizler,  Cumhuriyet Bayramını, hak ettiği coşkuda kutlamakta kararlıyız.  Hepinizin Cumhuriyet Bayramını yürekten kutluyor, bu vatanı ve Cumhuriyeti bize kazandıran ve emanet eden  ATATÜRK ve tüm silah arkadaşlarını minnetle ve şükranla ...