Sayın Muharrem İNCE ; basında yer alan ve yalanmadığınız haberlere göre, gidişattan memnun olmadığın gerekçesiyle, CHP 'den ayrılarak yeni bir parti kuracakmışsınız. Seni seven bir CHP seçmeni olarak, seni uyarıyorum, sakın ha! CHP 'den ayrılarak yeni bir parti kurarsan, kazanacağın tek şey, tüm mücadelelerine rağmen CHP 'de başaramadığın, genel başkanlık koltuğuna oturmak olacaktır. Parti kurarsan, seçimsiz bir genel başkanlık koltuğu kazanırsın ve orada kalırsın. Kuracağın parti seçim barajını dahi aşamaz, bir daha milletvekilliğini dahi, ancak rüyanda görürsün. Ayrıca, kendi koltuk hırsına yenilerek siyasette düşeceğin aciz durumun üzüntüsü ile CHP günlerini çok ararsın. Bugün, ATATÜRK 'ün kurduğu yüz yıldır ayakta yıkılmadan dimdik duran CHP 'li olmanın başrol oynadığı siyasi itibarını kaybedersin, bugün yüzüne bakan ve selam veren çoğu kişinin sempatisini kaybedersin. Evet çok haklısın. Yeni çıkan koşullara ve İMAMOĞLU gibi, yıldızı parlayan, ...
Hazırlıkları Bir Yıl Süren Sünnet Düğünü Sünnet Düğünündeki ihtişamı gören yüzlerce Hıristiyanlar Müslüman olmak için sıraya girdi. Sünnet yapınca adı cerraha çıktı. Bu günlerde, bir Fransız tarihçinin yazdığı “Osmanlı Tarihi” adlı 1080 sayfayı geçen bir kitabı okuyorum. Orada bizim tarihçilerin pek de yer vermediği ilginç ayrıntıları gördüm. Hele Padişah lll. Murad’ın oğlu Mehmet’in sünnet düğünü ile ilgili ilginç olaylara rastladım, sizlere de sunmak istedim. Padişah oğlunun sünneti için bir yıl önceden hazırlıklar yapar. Avusturyalı tarihçi Hammer, III. Murad'ın saltanatı boyunca 11 defa sadrazam, 7defa şeyhülislam değiştirdiğini, düşüncelerinde bir istikrar bulunmadığını, zevke, tasavvufa ve şiire eğilimli bir insan olduğunu, etrafında remilciler, müneccimler dolaştığını bildirmekte ve bu yönüyle eleştirmektedir. 6 karısı, 25 erkek, 9 kızı olmak üzere 34 çocuğu olmuş (bazı tarihçilere göre daha da fazla çocukları olduğu söyleniyor...
Düdüklü tencereyi bilmeyenimiz yoktur sanırım. Basıncını iyi ayarlamak, gerekli hava ve basıncını zamanında dışarıya vererek boşaltmak koşuluyla, kısa zamanda çok güzel ve lezzetli yemekler pişirir annelerimiz ve bayanlarımız, her evde mutlaka bir düdüklü tencere vardır. Demokrasiyi de bir düdüklü tencereye benzettiğimizde, demokrasi düdüklü tenceresinin biriken ihtiyaç fazlası toplumsal muhalefet basıncını boşaltan düdüğüne benzetebileceğimiz, barolar, sendikalar ve her türden diğer meslek örgütleri, sivil toplum kuruluşları gibi, demokrasinin vaz geçilemez baskı gruplarının biriken muhalefet basınçlarını, barışçıl ve demokratik protesto ve gösteri özgürlüklerini kullanarak boşaltmalarına, polis zoruyla ve anayasaya aykırı olarak engel olmaya kalkışırsanız, demokrasiyi tanınmaz hale getirirseniz, bir an gelir ve demokrasi düdüklü tenceresi patlar ve bu patlamaya asla engel olamazsınız, bundan siyasal iktidar da, ülkemiz de, tüm yurttaşlar da, büyük zarar g...
Yorumlar
Yorum Gönder